Yazar: Fatmanur Bilgebey

Asgari Ücret ve Enternasyonal Komünist Perspektifler

Milyonlarca emekçinin kaderini, yaşamını derinden etkileyen, asgari ücret tespit komisyonu 1 Aralık’ta ilk toplantısını gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Asgarî ücret yalnızca, asgarî ücretle çalışanları değil, asgari ücretin altında ve üstünde ücret alan işçilerinde yakından ilgilendirmektedir. Asgari ücret işçi sınıfının tamamını etkileyen ve sınıfın tamamının ana gündemine giren ana konulardandır. Bu özelliği itibarıyla sınıfın tamamının mücadele seferberliğine zemin hazırlayabilecek bir potansiyele sahiptir. Bu özelliği itibarıyla asgari ücret beleirleme süreci salt ekonomik süreç olmamakla birlikte, tepeden tırnağa siyasal bir süreçtir. Tepeden tırnağa devletin sınıfsal karakterini burjuva diktatörlüğünün işleyişini berrak bir şekilde gün yüzüne çıkartmaktadır. Asgari ücret meselesine yaklaşım buna karşı verilecek mücadele ekonomimizm...

Devamını Oku

Bolsonarocu Darbe Girişimi Sonuçlar ve Olasılıklar

Brezilya’da yaşanan seçim ve seçim sonrası süreç ciddi derin bir siyasi krizin mayalanmasına zemin hazırlamaktadır. Seçimleri kaybeden Bolsonaro, Lula göreve gelmeden iki gün önce ABD’ye kaçmıştı. Seçim sürecinde anketler Lula’yı önde gösterirken, Bolsanoro açıkça seçimlere hile karışacağını bu yüzden iktidarı Lula’ya devretmeyeceğini, yasa dışı yollarla iktidarda kalacağının propagandasını yapmaktaydı. Bolsonaro seçim kampanyasında, seçim sonuçlarını tanımayacağını ilan etme cüretini devletin üst kademelerinden ve ordudan almaktaydı. Daha seçimler yapılmadan Bolsonarocu darbe hazırlıkları olduğunu sağır sultan bile duymuştu. Lula 1 Ocak’ta Brezilya halkına darbe tehtidinin üstesinden geldiğine dair güvence vermişti. ” Bu seçimin en büyük kazananı demokrasi oldu, Brezilya oldu” beyanında bulunmaktan geri durmadı. Lula göreve geldikten 1 hafta sonra Brezilya halkına sunduğu tüm güvenceler tuzla buz oldu. 8 Ocak’ta beklenen Bolsanorocu darbe girişimi gerçekleşti. 8 Ocak’ta Brezilya’da hükümet binaları Bolsonarocu faşistler tarafından işgal edildi. İşgal eden kitle orduya darbe yapma, Lula’yı ve destekçilerini tutuklama çağrısında bulundu. Bu girişim Bolsonarocu faşist bir güruhun kendi başına inisiyatif alarak gerçekleştirdiği bir eylem değildir. Hem polis hem silahlı kuvvetler ve federal bölge hükümetinin göz yumması, faşistlere alan açmasıyla gerçekleşmiştir. Güvenlik Bakanı, Bolsonaro’nun eski Adalet Bakanı Anderson Ternes açık destek sunmuştur. Bu olay Trump’ın seçim yenilgisinden sonra ABD Capitol baskınına benzese de, Brezilya’da yaşanan girişim daha organize ve çok daha gelişmiş düzeydedir. Brezilya’da yaşanan üst düzey devlet yetkilileri ve ordunun desteğiyle , federal bölge hükümetinin göz yummasıyla eyleme geçmiş, muazzam sonuçlara yol açabilecek bir darbe girişimidir....

Devamını Oku

Poppercı Hurafelere Karşı Marksist Yanıtlar

Bugünkü toplumda -kapitalist toplumda, burjuvazinin toplumunda yani-, felsefe, bilim, sanat vb. sadece felsefi düşünceler, bilimsel kuramlar, sanat eserleri vb. üretmez; bunun yanında, aynı zamanda, yaşadıkları toplumun, tabi oldukları üretim biçiminin, ilişkilerinin vb. düşüncesini de, yani egemen sınıfın düşüncesini ve ideolojisini de yansıtırlar. Burjuva akademilerinde, bilimsel çevrelerinde, saman adamdan hallice bir Marksizm karikatürüne saldırının bilimsel ve tarihsel temeli budur. Bu saldırı saman adamdan hallice bir karikatüre saldırıdır, çünkü burjuvazi, kendine düşman olan, kendisini ortadan kaldırmak isteyen bir düşünceyi, ne kadar felsefi ne kadar bilimsel olursa olsun dikkate almaz, onu umursamaz ve siyasi kaygılarının içine düşüp irrasyonel bir temelde, hiçbir rasyonel...

Devamını Oku

BİR FİLM (FANAA) VE SERMAYE ÇIKARLARI

Sinema; iletileri ile geniş kitlelerde ortak bir görüş yaratma işlevine sahip, kültürel yaşama biçim verme gücü olan güçlü bir sanattır, kitle iletişim aracıdır. Ait olduğu toplumun kültürü ve ideolojisinin bazen doğrudan bazen de dolaylı, karmaşık bir yansımasıdır. Çünkü bu filmler; yaratıcılarının bilgi, deneyim, fikir ve ideolojileri ile olduğu kadar bu filmleri görmek isteyen geniş kitlelerin eğilim ve istekleri doğrultusunda ortaya çıkmaktadır. Sinema yaratıcısı; gördüklerini, yaşadıklarını, vermek istediklerini bir değerlendirme süzgecinden geçirir, onlara kendi dünya görüşünü, yorumunu ve hakim sınıfın çıkarına olacak propagandaları ekleyerek bir sanat dalı olarak tüketiciye aktarır. Sinema salt bir yansıtıcı değil, aynı zamanda yönlendiren bir sanat...

Devamını Oku

Komünist Devrimciliğin Ayırt Edici Yönleri

İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır. İşçi sınıfının kurtuluş savaşımı, sınıf ayrıcalıklarını ve tekelleri yaratmak için değil, eşit hak ve ödevler için, her türden sınıf egemenliğini ortadan kaldırmak içindir. Bütün biçimiyle köleliğin, toplumsal sefaletin, zihinsel çöküş ve siyasal bağımlılığın temelinde, çalışan insanın iş araçlarını (yani tüm yaşam kaynaklarını) tekelinde bulunduranların ekonomik boyunduruğu altına sokulması yatar. Bu nedenle, işçi sınıfının ekonomik kurtuluşu, her siyasal hareketin bir araç olarak tabi olması gereken büyük hedeftir. Bugüne dek bu büyük hedefe yönelen tüm çabalar, her ülkede emeğin çeşitli kesimleri arasındaki dayanışma eksikliği, çeşitli ülke işçi sınıfları arasındaki kardeşçe bağın yokluğu nedeniyle başarısızlığa uğramıştır. Yerel ya da ulusal değil, modern toplumun var olduğu bütün ülkeleri kucaklayan toplumsal bir sorun olan emeğin kurtuluşunun gerçekleşmesi, sonuç olarak en ileri ülkelerin pratik, teorik iş birliğine bağlıdır. Avrupa’nın en sanayileşmiş ülkelerinde işçi sınıfının bugün canlanmakta oluşu hem yeni umutlar doğurmakta, hem de eski hatalara düşülmesine karşı ciddi bir uyarıda bulunma, hâlâ birbirinden kopuk olan hareketleri birliğe çağırmaktadır.” İsçi sınıfının ilk uluslararası örgütü olan Birinci Enternasyonal’in tüzüğünde bu ibareler mevcuttu. 28 Eylül 1864 yılında kurulan Birinci Enternasyonal bir siyasal akım olarak komünizmin diğer siyasal akımlardan temel ayırt edici özelliklerini somutlayan nitelikteydi. Komünistler işçi sınıfının bir kesimini değil tamamının tarihsel ve siyasal çıkarlarını savunmaktadır. Komünistler yerel ya da ulusal ölçekli bir mücadele değil enternasyonal ölçekli bir mücadele vermekle birlikte, sınıfsız, sömürüsüz, hudutsuz, devletsiz, patronsuz bir dünya için kavga verirler. Bu...

Devamını Oku