Yazar: Zeynep Duman

8 Saat Seferberliği Ve 1 Mayıs’ın Doğuşu

8 Saat Seferberliği Ve 1 Mayıs’ın Doğuşu 1880’li yıllarda kapitalizmin geliştiği ABD’de ve birçok ülkede işçiler günde on, on iki, bazen de on dört saat çalışıyorlardı. AFL( Amerikan İşçi Federasyonu) 1884’teki 1 Mayıs 1886 günü sekiz saatlik iş günü için ülke çapında bir genel grev düzenleme kararı aldı. Bu amaçla başlatılan kampanya, ABD işçi sınıfı tarafından çok büyük coşkuyla karşılandı ve kısa sürede bir kitle hareketi boyutunu kazandı. Eylemlilikler sonucu daha 1 Mayıs’a gelmeden 30 bin işçi 8 saatlik iş gününü kazanmıştı bile. Genel görevin kendisi de başarılı oldu. Tahminlere göre greve katılan 350 bin işçiden 185 bin kadarı...

Devamını Oku

Sekiz Saat Seferberliği ve 1 Mayıs

1880’li yıllarında kapitalizmin geliştiği ABD’de ve bir çok ülkede işçiler günde on, on iki, bazen de on dört saat çalışıyorlardı. AFL (Amerikan İşçi Federasyonu) 1884’de kongresinde 1 Mayıs 1886 günü sekiz saatlik iş günü için ülke çapında bir genel grev düzenleme kararı aldı. Bu amaçla başlatılan kampanya, ABD işçi sınıfı tarafından çok büyük çoşkuyla karşılandı ve kısa sürede bir kitle hareketi boyutunu kazandı. Eylemlikler sonucu daha 1 Mayıs gelmeden 30 bin işçi sekiz saatlik işgününü kazanmıştı bile. Genel grevin kendiside başarılı oldu. Tahminlere göre greve katılan 350 bin işçiden 185 bin kadarı bu eylem sonucu 8 saatlik iş gücünü...

Devamını Oku

Kadın Özgürleşmesi Üzerine

Eski Mezopotamya’da köle sözcüğü “tutsak dişi” anlamına gelir. Bu durum özel mülkiyet rejimi üzerine inşa edilmiş bulunan sınıflı toplumsal yapının dildeki tezahürüdür. İnsanlar, tanrıların ve onların yeryüzündeki temsilcileri olarak görülen yöneticilerin buyruğuna boyun eğdirilerek, kendileri için kölelikten başka bir hayat olamayacağına inandırılmıştır. Elbette kadınların ezilmişliğinin kökeni kapitalizmden de önce binlerce yıl sürdürülmüş sınıflı toplum yapısına dayanır. Özel mülkiyetin ortaya çıkmasından beri ezilen üretici sınıfların yanı sıra kadının ezilmişliği de sözkonusu olmuştur. Mülk sahibi kapitalist sınıf, kökeni çok uzun bir geçmişe dayanan ataerkil yapıları devralmıştır. Bu yazımızda sürekli sözünü edeceğimiz ataerki (patriarka) ifadesini bir egemenlik biçimi olarak üretilmiş erkekliğin yerine...

Devamını Oku

METAL GREVİ VE SENDİKALAR

METAL GREVİ VE SENDİKALAR Küresel kapitalizm işçi sınıfını bir tür iptal edilmişlik konumuna ve giderek vazgeçmek zorunda kalacağımız bir yokoluşa sürüklemek istiyor…… martıların çığlıklarında besteleyeceğiz öfkemizi…………… serüvenimizi ellerine bırakabileceğimiz işçiler yürüyecek…… toprak koşacak avuçlarımıza…….. buz mavisi bir karanlığı yakacağız grev çadırlarında…. şimdi orada ve burada olmanın umuduyla çoğalıyor şarkımız kışlık sarayların merdivenlerini çıkacağız daha……. benim Petrograd’daki karlı gülüşlerim benim Narva ve Viborg sokaklarındaki yüzyıllık türkülerim benim Putilov’daki serüvenim bir mayıs gecesi Renault’da eyleminizdi sizin… ıslıklarımızdaki sevinç vuracak bütün vardiyaları ve metal fırtına dinmeyecek Sermaye devleti ,15 Temmuz başarısız askeri darbe girişiminden sonra ülkede ilan ettiği OHAL ve uyguladığı KHK...

Devamını Oku

Adalet Yürüyüşü ve Faşizme Karşı Sınıf Cephesi

Sermayenin belli başlı gruplarıyla tarihsel ve organik bağları olan CHP‘yi, aynı zamanda burjuva devletin asli kurucu unsuru olan bir parti olarak ele almak zorundayız. Bu yazıda kapsamlı bir CHP değerlendirmesi yapmaktan ziyade “Adalet“ yürüyüşünün gönüllü bileşenleri olarak sahnedeki yerini alan sosyalist siyasetlerin tutumunu ele alacak ve kendi perspektifimizi anlatmaya çalışacağız. CHP’nin önderlik ettiği adalet yürüyüşünde, CHP’nin yanı sıra çeşitli sosyalist siyasi gelenekler de katılım çağrısı  yaparak yerini aldı. Bu noktadaki eleştirilerimizi şöyle özetlemek mümkün: Her şeyden önce böyle bir çağrıyı yapmak,  sermayenin saldırılarına karşı yönelebilecek  toplumsal muhalefetin öznelerini CHP’ye hapsetmeye çalışmaktır. Yalnızca Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerinden bir demokrasi...

Devamını Oku
  • 1
  • 2