Eriyen Asgari Ücret ve Enflayona Karşı

Mücadele

2019’a girerken asgari ücrete yapılan zam miktarı rekor olarak sunulmuştu. Patronlar bu zamma sürekli olarak itirazda bulundular. Yapılan zam miktarının önemli bir kısmı, devlet işçilerin maaşlarından kesilerek oluşan işsizlik fonundan karşılamaktadır. Asgari ücrete gelen zam miktarı, temel gıda ve yaşam ihtiyaçlarına gelen zamlar karşısında defalarca kez erimiştir. TÜRK-İŞ’in yaptığı araştırmaya göre; yoksulkuk sınırı 4 kişilik bir aile için 6 bin liradır.
Devletin açıkladığı işsizlik rakamları 4 milyona ulaşmıştır. Sınıfın henüz işini kaybetmemiş kesimlerinin ezici çoğunluğu yoksulluk sınırının altında bir hayat sürdürmektedir. Devlet kriz ortamında sürekli olarak patronları destekleyen uygulamalar içinde bulunup, krizin faturasını emekçilere kesmektedir. Her geçen gün artan sayıda iş yeri, devletin şu veya bu destek sistemine dâhil olup, işçi ücretlerini kendi cebinden ödemekten kurtulmaktadır. Yıllarca işçilerin maaşlarından kesilen ödenekler işsizlik fonuna aktarılmıştır. Şimdi ise işsizlik fonundan işçiler yararlanamakla birlikte, fon tamamen patronlar için kullanılmaktadır. İŞKUR üzerinden gerçekleşen işçi alımları, işsizlik fonundan işçi ücretlerini ödeyerek patronları işçi maaliyetinden kurtarmaktadır. Bu yüzdendir ki; birçok patron varolan işçilerini işten çıktı gösterip, İŞKUR üzerinden yeniden işe almaktadır. Tüm bunlara rağmen asgari ücrete gelen zam miktarını bir çok iş yeri maaşlara yansıtmamaktadır. Asgari ücrete gelen zam miktarının önemli bir kısmını devlet işsizlik fonundan karşılamaktadır. İşsizlik fonu devlet eliyle patronlar tarafından gasp edilmektedir. Büyüyen enflasyon oranları ve zamlar karşıdında işçi ücretleri kuşa dönmüştür. İşçi emekçi kitlelere devlet eliyle açlık, yoksulluk, işsizlik, sefalet dikte edilmektedir. Bu duruma mevcut düzen partileri değil, ancak işçi sınıfının militan mücadelesi dur diyebilir. Bunun için bir eylem programı ve somut taleplerden oluşan bir mücadele hattı gereklidir. Hayat pahalılığına ve enflasyona karşı mücadele yürütmek, açlık ve yokdulluğa karşı mücadele yürütmekle eşanlamlı hâle gelmiştir. Gündelik hayatın sıradanlaşmış durumuna dönüşmüş olan zamlarla iktidar ” Enflasyonla Mücadele” adı altında göstermelik zabıta önlemleriyle enflasyonu düşürmeyi hedeflemektedir. Bu durum enflasyonu düşürmemekte tam aksine karaborsanın önünü açmaktadır. Hayat pahalılığındaki istikrarlı artış emekçi kitlelerde yığınsal açlık tehtidinin zeminini yaratmaktadır. Hayat pahalılığına kârşı uzlaşmaz mücadele yürütmek zorundayız. Hayat pahalılığına karşı taleplerimizi şu şekilde somutlayabiliriz:
*) Ücretlerde Oynak Merdiven Sistemi
Enflasyon artışı, döviz kurundaki sürekli dalgalanmalar, sistematik olarak zamları beraberinde getirmektedir. Bu durumda işçi sınıfının ücretlerinde ciddi kayıplar yaratmaktadır. Asgari ücretin yıllık olarak belirlenmesi, toplu sözlelmelerin yılda bir veya iki defa yapılışı göz önüne alınılırsa işçinin aldığı zamda, elindeki maaşta sürekli erime tehtidi içindedir. Enflasyona ve hayat pahalılığına karşı ücretlerin korunması, kayıpların tamamen engellenmesi için tek çare vardır; oda ücretlerde oynak merdiven sistemini getirmek. Bu sistemin temelinde her ay tüketim ürünlerine gelen zam miktarıyla eşit miktarda ücretlere zam gelmesi vardır. Bu sistemdeki fiyat artışları işçi ailelerinin temel ihtiyaçları baz almaktadır. Gıda, kira, elektrik, doğalgaz, su, ulaşım ücretleri gibi….
Toplu sözleşmeler, tüketim mallarındaki fiyat artış oranında ücretlerin otomatik olarak artırılmasını sağlamalıdır. Hayat pahalılığına ve enflasyona karşı mücadelede işçi sınıfının ana talebi:” Ücretlerde Oynak Merdiven Sistemi” nin getirilmesi olmalıdır. Malesefki bugün sendikalar, işçi teşkilatları dahi bu talebi dile getirmemektedir. Sadece enflasyon oranında zam talep etmektedirler. Bu taleple; ücretlerin daha baştan enflasyon karşısında erimesini kabul etmiş olmaktadırlar.
* Asgari ücret üzerindeki tüm vergiler kalksın!
* Tüm dolaylı vergiler tamamen kaldırılsın ve yerine artan oranlı gelir vergisi getirilsin!
* Tüm Temel Yaşamsal Ürünlere Gelen Zamlar Geri Çekilsin!
SELİM GALİP