Yazar: Dilan Bilici

Suriye Nereye Gidiyor?

Suriye Nereye Gidiyor? 61 yıllık BAAS rejimi, 51 yıllık Esad hanedanlığı neredeyse tek kurşun sıkmadan teslim olup yıkıldı. Esad ve yakın çevresi rahat şekilde mal varlığını yanında götürerek Rusya’ya kaçtı. Ordusu silahsızlandırıldı. Hükümeti barış içinde iktidarı İslamcı faşistlere devretti. Hapishaneler istila edildi, binlerce kişi serbest bırakıldı. BAAS rejimini sembolize eden heykeller yıkıldı. Oluşan iktidar boşluğu, ülke genelinde iktidarı ele geçiren emperyalist güçlerin ve bölgesel güçlerin taşeronu olan İslamcı teröristler ve savaş agaları tarafından doldurulmaktadır. Esad rejiminin yıkılması Suriye halklarında sevinç yaratmakla birlikte, Batı emperyalizmi ve Türkiye tarafından yaşanan süreç Suriye halkının kurtuluşu ve devrim olarak pazarlanmaktadır. Gerek Suriye’li emekçi...

Devamını Oku

Burjuva Bürokrasisinin ve Militarizminin “Doğal” Afetlere Yanıtı

Burjuva Bürokrasisinin ve Militarizminin “Doğal” Afetlere Yanıtı Bu ay Mêrdîn ve Amed’in -işgalcilerin dilinde Mardin ve Diyarbakır- kırsal kesimleri ihmaller nedeniyle bir kez daha “doğal” bir afete maruz kaldı. Yoksul Kürt köylüsünün köyleri ve belki de sahip oldukları tek kişisel mülkiyetleri olan evleri bu “doğal” afet yüzünden yanıp kül oldu. Ama bu yangın sadece yoksul köylüleri ve onların geçim aracı olan tarım arazileri için değil bir bütün olarak doğa için felaketti, kaç hektar alan yandığını veya kaç büyükbaş veya küçükbaş hayvanın telef olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, çünkü bunlar burjuva basın ve burjuvazinin diktatörlüğü nezlinde hiçbir anlam ifade etmiyorlar....

Devamını Oku

Karşımdaki Hükümet Kayyım Hükümetidir

1- İç İşleri Bakanlığı aldığı kararla, 31 Mart yerel seçimlerinde %48,92 ezici oy farkıyla göreve gelmiş olan DEM Parti Hakkâri (Colemberg) Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış görevinden uzaklaştırıldı ve yerine Hakkâri Valisi Ali Çelik kayyım olarak atandı. Hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmayan Akış “terör örgütü” üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındı. 10 yıldır bekletilen, herhangi bir gelişme olmayan dava Akış belediye başkanı olunca arşivin tozlu raflarından çıkartılıp harekete geçirildi. 10 yıldır hiçbir gelişme ve sonuç çıkmayan dava Akış gözaltına alındıktan 2 gün sonra sonuçlandı. Akış’a 19 yıl 6 ay hapis cezası kesildi. Davayı açan savcı FETÖ firarisi konumunda, Akış...

Devamını Oku

Ulusal Sorun Ve Marksizm

Ulusal sorun ya da ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı komünist hareketin gündemine Lenin döneminde ya da emperyalizm çağında girmemiştir. Marx ve Engels önderliğindeki komünistler daha 1865‟te her ulusun kendi kaderini tayin hakkını tanıyan maddeyi Birinci Enternasyonal programına eklemişlerdi. Özellikle de Marx, Birinci Enternasyonal‟de, ulusları reddeden ileri kapitalist ülkelere mensup devrimcilere karşı kesin bir tavır almış, uluslar ve ulus-devletler (kapitalizm) var olduğu müddetçe her ulusa kendi yolunu seçme hakkını tanımamanın “büyük” (Lenin‟in de dediği gibi, yalnızca uyguladıkları baskı bakımından “büyük” olan) uluslara bildiklerini okuma hakkı tanımak anlamına geldiğine dikkat çekmişti. Ulusal sorun tarihte çeşitli aşamalardan geçmiştir. Bu nedenle, yüzeysel bir...

Devamını Oku

Seçimler ve Parlamentonun İşlevi Nedir?

Seçimler ve parlamento her şeyden önce burjuva devletin bir aygıtıdır. Diğer aygıtlar gibi ana işlevi burjuvazinin işlerini yürütmektir. Parlamento burjuva senin ihtiyaç duyduğu yasaları ve uygulamaları hazırlamak için vardır. Belediyeler ve yerel yönetimler parlamentonun mahalî idarelerdeki izdüşümüdür. Parlamento ve yerel yönetimler burjuva egemenliğine yabancı ya da dışsal bir organ olmayıp bizzat burjuva devletin temel aygıtlarından birisidir. Parlamento ve seçimlerin bir diğer işlevi de, burjuva diktatörlüğünü seçim ve demokrasi oyunuyla gölgelemektir. Her 4 ya da 5 yılda yapılan seçimlerin adını doğru koymak gerekirse; burjuva düzen kurumlarında, burjuva senin hangi adaylarının bu düzeni devam ettireceği ve işçi emekçileri aldatmak üzere görev alacağını işçi emekçilere sorarak belirleyen bir mekanizmadır. Egemen sınıfların sahip olduğu bu en üst siyasi icat burjuva diktatörlüğünün üzerini örtmek ve bu diktatörle siyasal Meşrutiyet katmaktadır. Emekçi kitlelere 4 veya 5 yılda bir partiye veya adaya oy verdirmektedir. Fakat seçtikleri kişi ve parti üzerinde bir denetleme mekanizmaları yoktur. Onu geri çağıramamakta, taleplerini iletememekte, hesap soramamaktadır. Siyasal iradelerini kendilerini temsil eden adaya teslim etmektedirler. Çünkü parlementer temsiliyet siyasal irade teslimiyettir. Oy veren kitleler bu demokrasi oyununun otomatik olarak figüramı konumuna düşmektedirler. Seçimlerin rekabeti de kapitalizmin tüm eşitsizliklerininde boy verdiği bir alandır. Burjuva partileri gerek basın yayın yoluyla, gerekse de diğer kitle iletişim araçlarındaki reklam ve tanıtım olanakları işçi sınıfının adaylarıyla mukayese edilemeyecek düzeydedir. İşçi emekçi kitleleri aldatmak üzere kurulan burjuva partileri işçilerin sırtından kazanılan paralarla devasa girişimlerde bulunmaktadırlar. Bu partilerin arkasında,...

Devamını Oku