Türk-Metal grev kararı almasına rağmen grev gününü bir türlü açıklayamayarak sürekli olarak MESS ile görüşmeler gerçekleştirdi. Her görüşmede %1-2 oranında MESS zam miktarını yükseltti. Bu danışıklı pazarlık süreci de Türk-Metal masada tuttuğunu koparıyor imajını verdi.
29 Ocak günü Türk-Metal ile MESS arasında yapılan son görüşmede sözleşme imzalanmış oldu. Türk-Metal %26 zam talebiyle yola çıkmıştı, fakat %12’ye razı olarak sözleşme imzaladı. Türk-Metal bürokatları bu durumu büyük zafer olarak tanımladı ve fabrikalarda davullu zurnalı kutlama merasimleri organize etti. Bu kutlama merasimleri işçiler tarafından çok rağbet görmedi, daha çok şube başkanları, sendika bürokratları yer aldı.
Birleşik-Metal İş ise MESS ile son yaptığı görüşmeden sonra Gebze’de yaptığı toplantıda oy birliğiyle çoşkulu bir şekilde grev kararı aldı. BMİS Genel Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
5 Şubat’da 11 ilde 41 fabrikadan 10 bin metal işçisi greve çıkacak, metal işçileri daha önce defalarca yapılmaz denileni yaptı, olmazı oldurttu, tarih yazdı ve şimdi bir kez daha tarih yazma görevi metal işçilerinin önünde durmaktadır. Metal işçilerinin uzlaşmaz çabalarına kulak tıkayan metal patronlarına, metal işçileri örgütlülükleri ile üretimden gelen güçlerini kullanarak en sert cevabı verecektir.
Metal işçilerinin kararlılığı, tecrübesi ve morali yüksektir. Grev kararı yaklaştıkça Erdoğan’ın grev yasağı kararının da gelmesi an meselesidir. Yasal olarak grevler anayasal bir hak olsa da fiili olarak kullanılamaz hâle gelmiştir. O yüzdendir ki 5 Şubattaki grev yalnızca 10 bin metal işçisinin sözleşme mücadelesi değil, Türkiye işçi sınıfının yeniden fiili olarak grev hakkını kazanma mücadelesidir. O yüzdendir ki bu grev 10 bin metal işçisinin kavgası değil tüm işçi sınıfının kavgasıdır. Daha önceki yıllarda Birleşik-Metal İş grev yasaklarına biat etti. Grev yasağını tanımayan mücadeleci işçileri pasifize etmek için elinden geleni yaptı. Fakat bugün Birleşik-Metal İş uzun yıllardan sonra olası bir grev yasağını tanımayacağını deklare etti. Bu çıkışı ona yaptırtan bizzat tabandaki kararlı duruşun verdiği basınçtır. Metal işçileri şunu çok iyi bilmektedir: Grev yasağı ancak grev yaparak delinir, grev hakkını yeniden kazanmak için bunun dışında bir yol yoktur. Şimdi tek ihtiyaç olan şey grev komitelerinde sıkıca örgütlenmektir.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!
Özgürlük savaşan işçilerle gelecek!
