Yazar: Tanura

Vücut Disforisi Üzerine Bir Analiz

Bir insanın vücudundan memnun olmaması günümüzde sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Sebepleri çok fazla olmakla birlikte kendi vücut disforim ve toplumun hiç de azımsanmayacak bir kısmının -hatta hemen hemen herkesin- yaşadığı bu durumun neden ve nasıl “görünür” olduğu ve görünürlüğünün ne olduğu bu araştırmanın başlıca konusudur. Bir şeyin var olması için onun zıttının (başka bir deyişle “çelişkisinin”) var olması şarttır. Karanlık olmadan aydınlık var olamaz, zayıf olmadan güçlü olamaz. Bu, hayatın her yerinde var olmasından ötürü bu konuda da olmak zorundadır, aksi takdirde hayatın her yerinde var olmamış olur. O yüzden şunu diyebiliriz: iyi bir vücut olmadan kötü bir vücut olmaz; kötü bir vücut olmadan iyi bir vücut olmaz. Peki, iyi bir vücut nedir? İyi ve kötü kavramları asl ü esas olarak ele alınamazlar, çünkü bu kavramlar keyfivari kavramlardır. Ancak şu barizdir ki şu an ele aldığımız iyi ve kötü, ilk bakışta estetik olarak görünürler. Bu nedenle subjektif ve yargılanamazlar, değil mi? Maalesef ki hayır. Vücut disforileri tek başlarına estetik bir konu olarak ele alınamaz. Tüm bunlar sosyolojik bir konudur ve her sosyolojik konuyu anlamak için toplumların (dolayısıyla medeniyetin) tarihine bakmak ve de hatırlatmak şarttır. Ama tarihe bakarken şimdiki insanın, şimdiki bilincini bir kenara koymak gerekir, bu yüzden şu ön bilgilendirmeyi yapmak zorundayım: bilincinizle elde ettiğiniz her şey son tahlilde içinde bulunduğunuz maddi dünyanın bir yansımasıdır. Öncelikle, bir toplumun bir estetik anlayışı ve de yargısı geliştirmesi için arkasında bir nedenselliğin...

Devamını Oku

Bilim, Medeniyet ve Kapitalizm

Henüz toprak arpaya gebe olmadığı zaman, henüz aile kurumu oluşmadığı zaman, henüz bir damla nehir suyu kimseye ait olmadığı zaman, henüz koca dağlarda medreseler kurulmadığı zaman, dünya baskı altında olmadığı; patronsuz olduğu zaman medeniyet geldi ve tüm bunları değiştirdi. Bu değişimler binlerce yıl önce başladı, gelişti ve faturasını her zaman emeğin kendisine ve dünyaya mâl etti. Günümüzde medeniyet öyle bir hal almıştır ki dünya kirlenmiş, kirlenmiş ve kirlene kirlene kendi sonuna yaklaşmıştır. Bunun sebepleri neler olabilir diye düşünürsek birkaç cevaba ulaşıyoruz: 1- İnsan, istilacı ve doğa düşmanı bir canlıdır; öyle olmasaydı ekolojik kriz yaşanmazdı. 2- İnsan, meraklı ve gelişmeci...

Devamını Oku

Bir Merak Konusu: İşçi Konseyleri

Marksistlerin hepsinin uzlaştığı konu işçi iktidarıdır. Kendilerini Marksist sanan Sosyal Şovenlerin, küçük burjuva ideologlarının ve oportünistlerin bu listenin dışında kaldığını belirtmek gerekir. İşçi iktidarının sağlanmasının nasıl olacağı ise elbette bir merak konusu olmakta. Bu iktidar aygıtının nasıl işlemesi gerektiğine ve işleyeceğine dair şunları söylemek gerekir: İktidarın işçi iktidarı olması yalnızca iktidarın işçilere verilmesiyle mümkündür. Bu apaçıktır. İktidar işçilerden uzaklaştıkça devrim bürokratik kast doğuracaktır. Bu da apaçıktır. Bazı kesimler için bunlar “demokratik zırvalıklar” olmakta ve işçi iktidarının “işçi partisi” ile sağlanacağı çünkü işçi partisinin işçilerin çıkarını savunduğu apaçıktır. Parti elbette ki önemli bir örgütlenme aracıdır ama partinin amacı devrimi öncülemektir....

Devamını Oku

Zorunlu Seçmeli Din Dersi Kaldırılsın !!

Zamanımız burjuva eğitim sisteminde burjuva devleti zorla bize kendi ideolojisinin propagandasını dikte etmekten hiç geri durmadı. Tarihte eğitim ve bilim, düzenin kalıbına göre şekillenmiştir ve bu nedenle kapitalizm özü gereği emekçi kitlelerin çocuklarına dogmatik ve manipüle edici fikirleri dikta etmiştir.Bunlarla da yetinmeyip kişinin özel alanına girip din konusunda çocuklara,gençlere zorla kendi zihniyetinin propagandasını yapmıştır. İnsanın hayatı boyunca edineceği tecrübeler ve yaşadığı olaylara nazaran şekillendireceği dini görüşlerini haftada 2 ders (bazen de zorunlu seçmeli derslerle daha fazla ) sürekli olarak bir dini yücelten diğerlerini kötüleyen bir zaman süreci kişinin kendi fikirlerinin ne kadar önemi olduğunu sorgulatıyor bizlere.Öyle ki bu ders...

Devamını Oku

Enternasyonal Marksist Gençlik – Eğitim Sistemi Nasıl Ezer?

Eğitim sisteminin popülist kanadı hariç eleştiren kitlesinde çokça bahsedilen, popülist tarafı tarafından ücretli eğitim olarak geçiştirilen eğitim sisteminin öğrenciyi ezici, rekabete dayalı sınav sistemi, öğrencileri bürokratik sisteme alıştırması ve faşist öğretileri dayatması yetmiyormuş gibi artan öğrenci sayısının vasıflı proleter sayısını patlatıp ekonomik krize yol açmaması için okul içi bir yarışa ihtiyaç olmasından doğmuştur. Rekabete Dayalı Sınav Sistemi (RDSS) öğrencileri vasıflı-vasıfsız olarak ayırmayı hedefleyen günümüz mevcut eğitim sistemlerinin temeli olan Kapitalist Eğitim Sistemi’nin vazgeçilmez parçalarından biridir. RDSS, öğrencilerin öğrenmesini değil, ezberlemesini ve maksimum eforu göstermesini hedefleyen ezber sistemidir. Ezber sistemi olmasını sağlayan ise adı üstünde, sınav sistemidir. Öğrencilerin ümüğünü sıkan,...

Devamını Oku