Cezayir: Sosyalist Devrim İçin!
Bir Haftalık Seferberlik Beşinci Dönemi Gömmüştür.
Cezayir sokaklarının “Buteflika beşinci dönem başkanlığının sonundan evvel ölmeyi taahhüt ediyor” şeklinde dalga geçtikleri beyanının ardından gerilmek bir yana, seferberlik adaylığının açıklanmasından sonra dahada büyümüştür. 8 Mart tarihinde devasa gösteriler olmuştur. Ertesi gün, siyasi mücadeleye talebeler ile muallimlerin katılmasına mani olmak ve oluşmakta olan eylem komitelerinin tertip edilmesini engellemek için hükümet üniversitelerin tatil edildiğini açıklamıştır.
” ihtilal, öncelikle engenç nesil tarafından yapılır.( Troçki Emperyalist harp ve proleter cihan devrimi mayıs 1940)
10 Mart tarihinde ulusal çapta bir grev emekçi halkın tüm kesimlerinin Buteflika’nın ve başkanlık ettiği tüm sistem çekilmesi talebi üzerinde birleştiklerini göstermiştir.( ki çevresi onu İsviçre’den geri getirmiştir)
Yönetici kesimler, ellerindekinin esasını muhafaza edebilmek için küçük tavizler verme kararı almışlardır: 11 Mart tarihinde hayalet başkana beşinci bir dönem için aday olmayacağı beyanını yaptırmışlardır. Sene sonuna dek Anayasa projesi oluşturmakla yükümlü bir ulusal konferansın toplanmasına ve cumhurbaşkanlığı seçiminin süresiz ertelenmesine karar vermişlerdir. Başbakan Ahmed Uyahya görevinden alınmış, yerine hükümeti kurmakla vazifelendirilmiş ve bugüne dek bu görevi değişik klanlar arasındaki ayrılıklar nedeniyle yerine getirememiş olan Nuretin Bedui getirilmiştir…..
Ancak yüzbinlerce proleter, genç ve küçük burjuvazi katmanları bu manevrayı bertaraf etmişlerdir: ” Dördüncü dönemin uzatılmasına hayır!
Sistem dışarı!”
Rejimin Dayanakları Çatlamaya Başlamıştır
Fareler gemiyi talan etmeye devam etmek istedikleri için ihyiyaç kaptanlarını denize atmayı düşünmeye başlamışlardır. Başta sözcüğünün ” beşinci döneme verilen desteğin büyük bir hata” olduğunu ve son senelerde anayasa dışı güçlerin iktidarı ele geçirdiklerini ve devlet işlerini tüm kanunlarından uzak bir şekilde yürüttüklerini” ifade ettiği( El-Bilad Tu, 19 Mart)
Ulusal demokratik birlik olmak üzere destek çekmeler çoğalmaya başlamıştır. Gösterilerde bu tavır değiştirmeyle dalga geçilmiştir ve bu, parti içinde bir çatlağa sebep olmuştur: bir fraksiyon halen Buteflika’yı desteklemeye devam etmekte, ” kamu şirketlerinin bir sembolik dinar karşılığı özelleştirmeleri ve binlerce yöneticinin hapse atılması” sebebiyle Ulusal Demokratik Birlik’in popilitesini düşmekl itham ettiklerini uyanya’nın istifasını talep etmektedir. Partinin merkez binasını işgal etme tehtidinde bulunmuştur ve “fırsatçılar ile kirli parayı” kınamıştır. Bu, güveni geri kazanmak yerine tüm ülkede halk ayaklanmasının haykırdığı şeyin, yani sistemin köküne kadar çürümüş olduğunun teyidini oluşturmaktadır. 23 Mart tarihinde, ulusal kurtuluş cephesi sözcüsü Hacine Khaldoun ” Cumhurbaşkanı tarafından önerilen milli konsesüs konferansının tertip etmesinde bir fayda görmediğini ” beyan etmiştir. Ertesi gün, partinin yönetimi bunu yalanlamıştır. 26 Mart tarihinde genelkurmay başkanı Ahmed Gaid Salah, Anayasa’nın 102. maddesinde öngörülen Cumhurbaşkanının, ciddi ve devamlı bir hastalık sebebiyle vazifelerini yerine getirmesinden dolayı” görevden alınma sürecinin başlamasını istrmiştir. Genelkurmay Başkanının emrine amede olan yargı kurumları, Ulusal Demokratik Birlik ve UGTA sendikası bu talebe destek vermişlerdir. Şirket yöneticileri forumu aynı virajı almıştır ve başkanı Ali Haddad Buteflika kliği sayesinde biriktirdiği milyonları kurtarma umuduyla istifa etmiştir. İki gün sonra Tunus hudutunda gözaltına alınmıştır. Rejimin esas dayanağı olan ordu, Cezayir proletaryasının ürettiği zenginlikleri kapmayı ve baskıyı garantileyen burjuva kurumlarının ayaklanmayı bastırabileceğini umarak Buteflika’dan desteğini çekmiştir. Genelkurmay şimdilik yönetimi senato vasıtasıyla ele almıştır ve Anayasa’nın öngördüğü 90 günlük boşluk süresinde hateketi yarmayı ve onu yönetimin kendisi için olmadığına ikna etmeyi ummaktadır. Ancak 29 Mart Cuma günü gösteriler milyonlarca Cezayir’li toplanmıştır ve sloganlar onların iktidarındaki tüm kliklerden kurtulma istekleri hakkında hiçbir şüpheye yer bırakmamıştır.
İlk Galibiyet
1 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanlığının bir açıklaması Buteflika’nın “görev süresinin son tarihi olan 28 Nisan’dan önce istifa edeceğini” belirtmiştir. Ertesi gün, ordu bu beyanını tanımadığını açıklamış ve derhal istifa etmesini istemiştir. Cumhurbaşkanının kardeşini ve bağlantılı iş adamlarını doğrudan tehtid etmiştir. O günün akşamı, Buteflika istifa etmiştir.
Yönetim Kimde Olmalı?
Proletarya ve gençlik eskisi gibi yaşamak istemekte, devletin doruğu ise bunu devam ettirememektedir. Bu yüzyüze duruş bir ayı aşkın süredir devam etmektedir. Cuma günleri yapılan devasa gösteriler, Buteflika’yı çevreleyen klanların kibrini kırmıştır; talebeler, muallimler, gazeteciler, avukatlar birbiri ardına sokakları işgal etmektedirler. Fakat ezici çoğunluğun yani sömürülenlerin ve baskı görenlerin çoğunluğunun galip gelmesi için, sistemi hakikatten yıkmak için sosyslist devrim gereklidir. Emekçiler fabrikaları, taşıma ve iletişim araçlarını, bankaları ve toprakları ele geçirmelidir. Her yerde teşkilatlanmak için şūralar, kendilerini kordine eden ve temsilcilerini seçen komiteler kurmak gereklidir.
Tüm iktidar bu yapılara geçmelidir!
Tüm meşruiyet emekçi kitlelere geçmelidir, hırsız ihtiyarların, onların çevreleri ile mafyaların hiçbir meşruiyeti yoktur!
Halkı sefalet içinde bırakıp zenginlik içinde yaşıyan ve rejimi kurtarmak için payandalık yapan generallere karşı asker kitlelerine hitap etmek gerekir; baskıda bulunan ve görevden alınmadıkça baskıda bulunmaya devam edecek olan subayları gözaltına alın!
Kışlalardan silahlarınızla çıkın!
Gösteriler ile fabrika işgallerini müdafa etmek için milis olarak teşkilatlanın!
Devrimci mücadeleden öğrenilen bu doktorinlerimiz, sadece bayram günleri atıfta bulunan teşkilatlar güncel eylem için bu doktorinleri slogan olarak kullanmamaktadır.
NPA’nın kardeş teşkilatı olan Emekçilerin Sosyalist Partisi(PTS) sözcüsü Mahmud Reşidi, genel grevi” yeri gelirse ‘düşünmektedir.
Sadece bir yandan doğuşta olan özyönetim yapılarının, işçileri ile talebelerin, mücadeleci sendikaların, ayrıca kadın derneleri ile toplumsal hareketin mücadele teşkilatlarının ittifakı, diğer yandan ise seferbelik ile gösterilerin devamı ve yeri gelirse genel grevin tekrarı kesin bir siyasi güç ilişkisi oluşturacaktır ve gerçekten demokratik bir geçişin garantisi olacak toplumsal yapıların ortaya çıkmalarını sağlayacaktır.”( PST 18 Mart)
Yani ona göre proleter hafta boyunca mesaide olmalı ve Cuma günleri gösteriye çıkmalıdır. Dahası, ” kim yönetmeli?” sualini soran tüm sömürülenlerin gün ışığında toplanmasını “yeniden” 10 Mart’taki gibi bir etkinlik günüyle karıştırmaktadır. ” Halk seferberliğinin” yanına koyan” yapılan ittifakına” kitlelerin yönetimine dair hiçbir işlev yüklememektedir. Toplumsal ve siyasi mücadelenin hedefi mevzusuna gelince, göstericilerin pankartında PST’nin reformist karmaşık ve dolaylı açıklamalarından daha açık beyanlar bulunmaktadır. PST’nin açıklamasının devamı ise daha açıktır: Kapitalist sömürünün koruyucusu rejmi yıkmak için sürekli devrime karşı, işçi taleplerinden, demokratik hürriyetin kazanılmasından, burjuva devletin( ordusunun, polisinin, mahkemelerin, Cumhurbaşkanlığının, senatosu ile seçim komisyonlarının…) yıkılmasından ayrılmaz olan işçi iktidarı için güncel mücadeleye karşı, PST, çıkmaza sokma gücü tartışmasız olan kurucu meclis perspektifini seçmiştir.
” Belli bir şekilde kurucu olan bu süreç, emekçi halkımızın çoğunluğunun, gerçekliğimizin, Cezayir kadınlarının ve tüm fakirler ile baskı görenlerin demokratik ve sosyal isteklerinin temsilcisi olacak egemen kurucu meclis seçimini dayatacaktır.”(PST)
Fransız POI ile ilişkisi olan Emekçilerin Partiside(PT) ” Halkın yani tüm sınıfların, kurulacak rejimin doğasına kendi kendine karar vermesi için ” Miili ve egemen Kurucu Meclis”in toplsnmasını istemektedir. Bu parti, kurucu Meclis’in ulusu koruyacak erdeme sahip olduğunu ileri sürmektedir. Demokratik millet meclisi veya kurucu meclis sloganı sadece tüm demokratik hürriyetlerden ve siyasi çoğunluktan mahrum ülkelerde ilerici bir anlam barındırabilir. Aksi taktirde, burjuvazinin işçi sınıfının boğazına yağlı urgan geçirmesine yarar.
” Bizim için demokrasi formülleri proletaryanın boyuna burjuvazi tarafından geçirilen yağlı urgan değil proletaryanın bağımsız hareketinde sadece geçici bir slogandır.( Troçki Kapitslizmin can çekişmesi ve 4. Enternasyonal’in görevleri 1938)
26 Şubat tarihinde PT yöneticisi Louisa Hanone ” Krizden çıkmak için cumhurbaşkanlığı seçiminin iki ay ertelenmesine onay vermiştir. PT’nin siyasi bürosu, göründüğü kadarıyla PT’den daha az saygılı olan göstericilerin dediği gibi “Abdel Cadre” nin engellemesinin teşkil ettiği Gaid Salah’ın son manevrasını milliyetçi şöylemlerle reddetmiştir. Daha da önemli olarak, PT’nin siyasi bürosu Buteflika döneminde yeniden elde edilen barış dönemi olarak kabul etmiştir. PT hiçbir zaman dört dönemi hakikatten tenkit etmemiştir… Ve burjuva devletin muhafızı rolüne soyunmuştur: “102. maddenin yürürlüğe sokulması ulus açısından, ulus egemenliği ve bütünlüğü açısından tüm tehlikeleri taşımaktadır, çünkü milyonlarca göstericinin reddetmesi dış güçlerin iç işlerine karışmasının yolunu açar…. ve bir darbeye benzemektedir, milli güvenlik ile devletin temellerini tehtid edebilecek, yeniden elde edilmiş barışı tehtid edebilecek bir sürüklenmeye benzemektedir.(PT 27 Mart)
Fransa’da Cezayir halkı Ay’ı gösterdiğinde bir aptal gibi LO parmağa bakmaktadır. Cezayir’li işçi sınıfı için bu seferberliğin başlangıç sebebi aynı zamanda sınırınıda oluşturmaktadır. Seferberlikte görülen derin toplumsal memnuniyetsizlik Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir karşılık bulamaz ki; bu günümüzde ihmal dahilinde görünmeyen Buteflika’nın çekilmesi olsada ve yerine halka daha yakın ve daha düzgün görünümlü bir aday gelsede geçerlidir. ( Lutte Classe sınıf mücadelesi 6 Mart 2019) İlk gösteriden beri ” Sistem dışarı” diye haykıran kitleler, LO’nun yazdığının aksine, Buteflika’nın 5.döneminin reddini tüm rejimin ve siyasi personelin reddine genişletmişlerdir. Bu nefretin sebepleri yani işsizlik, hayat pahalılığı, bariz eşitsizlikler, yoksulkuk, demokratik hürriyetlerin kısıtlanması….
Siyasi ve sosyal unsurları birleştirmektedir.
Emekçiler için, Cezayirli hâlk sınıfları için, isteklerini kendine özel hedeflere dönüştürmeleri ve güncel gösterilerini gerçek bir sınıf seferberliğine dönüştürmeleri şarttır. Sayısal olarak Cezayir işçi sınıfı büyüktür. Gençtir, eğitimlidir ve güçlüdür. Sadece o, Cezayir’de ve ötesinde sosyal zenzeleler yaratmaya devam edecek olan krizdeki kapitalizme karşı halk katmanlarına hakiki bir değişim perspektifi sunabilirler.( Lutte de Classe 6 Mart 2019)
Evet işçi sınıfı tüm sömürülenlerin ve baskı görenlerin başını çekmektedir. Ancak LO bunun yapılması için hiçbir yol göstermemektedir. Hiçbir işçi talebini dile getirmemekte, genel grev, komite oluşturulması ve bunun merkezileştirilmesi, özsavunma sloganlarını öne çıkarmamaktadır. Hakiki değişim perspektifinin ismini koymayı reddetmektedir. Yani sosyalist devrimden bahsetmemektedir. İşte bu yüzden LO yönetimi yayın organlarını ve Cezayir’deki irtibat hâlinde olduğu militanları, büyük kaoitalist grupları kamulaştıracak, üretimi komiteler kontrolünde emekçi kitlelerin büyük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönlendirecek, burjuva devletin tasviyesini kordine edip konseyler cumhuriyetini kuracak işçi hükümeti yönünde mücadele etmek içinkullanmamaktadır.
Sürekli Devrim İçin!
Sürekli Devrim Kollektifindeki militanlar bu açıdan PST ve NPA’dan, PT ve POI’den LO’dan farklılık göstermektedir. Sınıfların mevcut mücadelesinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışarak, iktidarı alma meselesinde düğümlenen ihtilalci Komünist partisi ile devrimci işçi enternasyonalinin kurulması için ki bugün, üç asır sonra değil mücadele etmektedir.Kapitalist toplumda, temeli olan sınıf mücadelesi derinleştiğinde, burjuvazinin diktatörlüğü ile proletaryanın diktatörlüğü arasında orta bir yol yoktur.(Lenin Burjuva demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü üzerine tezller Mart 1919)
31 Mart 2019