Mepisto Kitapevi İşçileri Direnişte
Mepisto Kitapevi zinciri uzun bir süredir mağazalarında yaşanan keyfi işten çıkarmalar, mobingler, kötü çalışma koşullarıyla gündeme gelmektedir.

22 gündürde Beşiktaş’taki mağazalarının önünde direniş sürmektedir. Hergün işten atılan 7 işçi saat 16:00-20:00 arasında işyerlerinin önünde talepleri için direnişteler. Mepisto işçilerinin çalışma koşulları ve öne sürdükleri talepler mağaza ve hizmet sektörü emekçilerinin somut gerçekliklerini yansıtmaktadır. Mepisto işçileri asgari ücrette, uzun esnek saatler çalışmaktadır. Üç yıldır değişmeyen yemek ücretleri 9.60 TL’dir. Bu rakamlarda Beşiktaş gibi bir semtte bir öğün yemek yemek mümkün değildir. Mola saatlerinde dinlenecekleri bir alandan yoksundurlar. Sürekli olarak kameralarla izlenmekte, kontrol altında tutulmakta, sistematik olarak müdürlerinin, şefleri tarafından azarlanarak mobinge maruz kalmaktadırlar. Aralık ayının ortalarında Mepisto işçileri, yemek ücretleri ve dinlenme alanlarının düzenlenmesi konusunda yönetime verilmek üzere dilekçe hazırladılar. Bu dilekçeyi tüm işçiler imzaladı. Yönetimin buna cevabı tipik bir kapitalist cevabı oldu:” Burası STK değil, sizin görüşlerinizi soran yok” ” Bizde şartlar böyle kabul etmezseniz dışarıda sizin yerinize çalışacak insanlar var” açıklamasında bulunularak 7 işçi işten atıldı. Direniş başlayınca; kamuoyunda görünür oldukça, Beşiktaş halkındanda destek alınca Mepisto yönetimi direnişi itibarsızlaştırma eğilmi içine girdi. Mepisto yönetimi direnişe dair şöyle bir açıklamada bulundu:” Bu eylemlerin amacı Mepisto’ya zarar vermek”
” Bu eylemlerin arkasında başka güçler var” Bu açıklama çok tanıdıktır. Erdoğan rejiminde özellikle Gezi Direnişinden sonra yıllardır; kendine mualif tüm oluşumların faaliyetlerini, en küçük hak arama mücadelerini her zaman ” Amaç ülkeye zarar vermek” olarak lanse edip, direnişlerin ve hak arama mücadelerinin arkasında ” Dış mihraklar, karanlık güçler” olduğu idda etmektedir. Tüm işyerleri, fabrikalarda, kampüslerde, kadınların, kürtlerin, ezilenlerin mücadelesinde her zaman böyle bir tutum alınmıştır. Egemen güçler, kendi hegomonyasına karşı gelişen her sosyal hareketin amacının farklı olduğunu, arkalarında kriminal güçlerin olduğunu iddaetmekten hiçbir zaman bıkmamıştır. Çünkü egemen güçler emekçilerin, ezilen kitlelerin kendi öz iradesiyle, kendi talepleri için mücadele etmesini hazmedememektedir. Onların dayattığı koşullara tam biat edilmesini isterler. Aksi bir durum olduğu zaman çılgına dönerler, üst düzey hazımsızlık yaşarlar. Demokratik hakları yalnızca; kendi hegomonyalarına, iktidarlarına zarar vermediği oranda tanırlar. Mepisto işçilerinin direnişi, Mepisto patronlarında üst düzey bir hazımsızlık yaşatmaktadır. Mepisto direnişinin önemi ülkedeki en örgütsüz, en esnek, en güvencesiz ama aynı zamandada en genç işçilere sahip iş kollarından biri olan mağaza iş kolunda olmasıdır. Mepisto işçileri herhangi bir sendika önderliğiyle değil, kendi oluşturdukları öz örgütlülükle bu direnişi sürdürmektedir. Bu direnişin zaferle taçlanması, mağaza iş kolunda direnişlerin ve örgütlenmelerin oluşmasına öncülük edebilme potansiyeli taşımaktadır.
* ZAFER DİRENEN MEPİSTO İŞÇİLERİNİN OLACAK!
* MAĞAZA EMEKÇİLERİ KÖLE DEĞİLDİR!