Şişecam Kimyasallar grubuna bağlı Soda Sanayi AŞ’nin Mersin fabrikasında uzun süren Toplu İş Sözleşmesi sürecinden sonra uzlaşma sağlanamamıştır. Bunun sonucu olarak, işçiler taleplerini almak için anayasal hakkı olan grev kararını aldılar. Şisecam Soda Sanayi’nde yetkili olan sendika Petrol-İş tarafından 14 Eylül’de grev kararı alınarak fabrikaya asıldı. Alınan karara göre 9 Ekim’de greve çıkılacaktı. Grev günü geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla resmi gazetede grev yasağı kararı yayınlandı. Resmi Gazetede yayınlanan kararda şu ifadeler vardı: ” Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketine ait Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Kazanlı mevkiinde yer alan soda ve krom üretim tesisleri ile Adana İli, Seyhan İlçesi, Arabali mevkiinde yer alan tuz işletmesinde Petrol-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararının, genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden 60 gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63 üncü maddesi gereği karar verilmiştir.” Tuz, Soda ve krom üretimi yapan bir fabrikanın işçilerinin greve gitmesi nasıl oluyorda genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelik taşımaktaydı. Cevabı basitti, burjuvazinin sağlığını ve milli güvenliğini bozmaktaydı. Eğer ekinomik yıkımın bu düzeyde etkili olduğu, emekçi yığınların sefalete sürüklendiği bu dönemde grevler ve sınıf mücadelesi yaygınlaşırsa, ayaklar baş olursa büyük patronlar kahrından ölebilir, kalp krizi geçirebilir. Onların hükümeti ecel terleri dökebilir. Bu yüzden milli güvenlik ve genel sağlığı bozucu nitelik taşımaktadır grevler. AKP döneminde 20’ye yakın grev yasaklandı. Daha öncede Erdoğan patronlar örgütlerine yaptığı bir konuşmada “Biz OHAL’i grev tehtidine karşı kullanıyoruz” demişti. Kendi iktidarında grev tehtidini bertaraf etmesiyle övünmüştü. Erdoğan rejimi her adımında iktidarın ve devletinin sınıf karakterini çok berrak bir şekilde ortaya kotmaktadır. Erdoğan rejimi altında önce grevler fiili olarak yasak hâle getirildi. Toplumsal muhalefetin tüm kesimleri üzerine demir yumruk dayatılmakta ve buradan aldığı güçle emekçilerinin kazanılmış tüm haklarına karşı kararlı bir saldırı gerçekleştirmektedir. Patronların ve devletin ikincil aygıtına dönüşmüş sendikalar ise grev yasaklarına biat eden, işçi mücadelesini pasifleştirerek sistem içinde tutmaya çalışarak burjuva devletin emniyet kemeri olma görevi görmektedir. Sendikaların grev yasakları karşısında izlediği tutum, işçilerin öfkesini yatıştırmak için hükümete tepkili açıklamalar yaparak, mücadeleyi hukuk yoluyla sürdüreceğini dektere etmekten ibarettir. Oysa uygulanan herşey hukuksaldır. Çünkü hukuk bir sınıf diktatörlüğünün aracı olan devletin sınıfsal bir aygıtıdır. Hukuk sınıflar üstü bir olgu olmakla birlikte, burjuvazinin egemenliğinin kurallar sistematiğine sokulmuş halidir. Grev yasakları mahkeme koridorlarında değil, fabrikalarda aşılır. Grev yasağı onu tanımayarak, yasağa rağmen işgal, grev, direniş gerçekleştirerek bunu sınıfın tüm kesimlerine yayarak aşılabilir.
Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek!
İşçi Sınıfı Örgütüyle Güçlüdür!
Yasaklanan Cam Grevi ve Düşündürdükleri
50 Mg'lık Viagra
sağlık bakanlığı onaylı viagra satış sitesi
cialis 20 mg eczane satış fiyatı
Eczanede Satılan Cinsel Gücü Artıran İlaçlar
En İyi Cinsel Performans Arttırıcı İlaç
eczanede satılan cinsel güç arttıran ilaçlar
viagra fiyatı
cialis eczane fiyatı
Viagra Eczane Satış Fiyat
En İyi Cinsel Performans Arttırıcı İlaç Hangisi
cinsel gücü artıran ilaçlar
4 lü viagra kaç para
Trackbacks/Pingbacks