Türkiye kapitalizmi, içine girdiği ekonomik krizden her gün daha da büyüyerek içinden çıkılmaz bir sürece evriliyor. Pandemi ile birlikte kriz harlanarak büyüdü. İşsizlik, yoksulluk, enflasyon ve döviz artışı her geçen gün yeni bir rekor kırmaktadır. Artık devlet erkanı dahi ekonominin kötüye gittiğini kabul eden bir pozisyona geçti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, (3) yıllık yeni ekonomi programını (YEP) açıkladı. Albayrak :” Bu yıl büyüme hedefinin uzağında kalacağız ” diyerek işsizliğin, yoksulluğun ve sefaletin kalıcı hâle geleceğini itiraf etmiştir. Albayrak, bir önceki ekonomi programında hedeflerine ulaşılamamasını şu şekilde açıkladı:” Çok başarılı bir program uyguladık, yumuşak iniş yaptık ” Albayrak’ın yumuşak inişten kastettiği neydi?

Geçen yıl ortaya konan enflasyon hedefi %12’idi. Yüksek enflasyonun geldiği nokta %20’lere ulaştı. İşsizlik %14’ü buldu, yüksek yoksulluk oranı 14 milyona ulaştı. Kişi başına milli gelir 10 yıl öncesine gerilemiş durumda. Yılbaşından bu yana işsizlik sayısı İŞ-KUR ‘a göre 1 milyon 121 bin artış söz konusu. Açıklanan YEP( Yeni Ekonomi Programı) hükümetin ekonomiyi batırdığını, 2018-23 yıllarının kayıp yıllar olduğunu açıkça itiraf etmektedir. 2023 yılında çalışan sayısının 31 milyona yükseltmek, işsiz sayısının 4 milyona düşürmek hedeflenmektedir. Lakin bu hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda somut bir yol haritası yoktur. Ayrıca bu hedeflere ulaşılmış olsa dahi hedeflenen bu oranlar 2013 yılının oranlarıdır. Hükümetin en büyük hedefi 2023 yılında 2013 yılındaki ekonomik duruma ulaşmak var. YEP programında işçiler için, sosyal hakların gaspı, işsizlik, esnek ve güvencesiz çalışma, yoksulluk, sefalet dışında hiçbir şey yoktur.

YEP programında; kısmi sürekli çalışmayı teşvik, yani esnek güvencesiz çalışmanın kalıcı istihdam biçimine dönüşmesi var.

25 yaş altı gençler ile 50 yaş üstündeki çalışanlar için daha esnek çalışma koşulları var.

50 yaş üstü tam zamanlı çalışanların kısmi zamanlı çalışmaya geçişini teşvik etmek var. 10 günden az çalışan 25 yaş altı gençlerin istihdam koşullarının patronlar lehine değiştirilmesi var. YEP’te yer alan bu hedefler başta kıdem tazminatı olmak üzere, iş güvencesi ve emeklilik haklarına açık saldırı söz konusudur. Pandemi döneminde çalışma hayatına sürülen kısa çalışma programları gibi esnek çalışmanın kalıcı istihdam biçimine dönüşümü söz konusudur. Erdoğan rejimi, işsizlik, yoksulluk, sefalet, savaş, yıkım dışında hiçbir gelecek sunmamaktadır. İşçi sınıfı bu ablukayı ancak kendi öz teşkilatları, taban komiteleri ve devrimci bir parti ile yıkabilir.