Dağlık Karabağ Savaşı’nın başlaması ve Türkiye’nin savaşın tarafı olmasıyla birlikte, yüksek bir faşist dalga vücut bulmuştur. Bu şoven dalganın merkezinde Ermeni düşmanlığı olmakla birlikte, ırkçılık ve nefret çığ gibi büyümektedir. Bu atmosferde Türkiye’de yaşayan Ermeniler, faşist tehditin altındadır. Bunun ilk işaret fişekleri, Kumkapı Ermeni Patrikhanesi olmak üzere, İstanbul’da Ermeni nüfusunun yoğun olduğu semtlerde Azerbaycan bayraklarıyla faşist konvoylar ırkçı sloganlar eşliğinde geçit törenleri düzenlediler. 6-7 Eylül’ü anımsatan bir ruh hali eşliğinde İstanbul Ermenilerinde korku atmosferi oluşturulmaya çalışıldı. Bir diğer provokatif girişim ise; Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin bazı gazete ve dergilere verdiği ilanda Ermeni asılı HDP milletvekili Garo Paylan’ı hedef göstererek, ihanetle suçladı. Bildiride şu ifadeler dikkat çekti: ” Ermenistan’ın işgalci ve saldırgan tutumunu kınayan TBMM bildirisine imza koymaktan kaçınan PKK terör örgütünün siyasi partisi HDP’nin bu ihanetçi tavrı Türk milleti tarafından not edilmiştir. HDP’li Garo Paylan’ın Azerbaycan ve Türkiye’yi hayasızca suçlayan ve Ermenistan’a açıkça arka çıkan sözleri asla kabul edilemez bir ihanetin belgesidir. Bağımsız yargıyı TBMM’yi bahsi geçen şahıs hakkında gereğini yapmaya çağırıyoruz.”

Bu ilandan sonra Garo Paylan hedef hâline getirilmiş, ırkçı, faşist güruhlar tarafından sosyal medya platformlarında ölümle tehdit edilmeye başlanmıştır. Ermeniler, Rumlar Türk sermaye devletinin ve Türk milliyetçiliğinin doğal ötekileri ve düşmanlarıdır. Bugünkü Türk burjuvazisi varlığını Ermeni ve Rumlar başta olmak üzere Anadolu’daki Hristiyan halkların soykırımdan geçirilmesine borçludur. 1915 Ermeni ve 1919 Pontus Rum soykırımları İttihat ve Terakki’den, Kemalist Cumhuriyete giden sürecin hem ekonomik hemde ideolojik temellerini oluşturmuştur. Bu süreç sermayenin müslümanlaştırılması ve Türklük temelli burjuva devletin inşa sürecidir. Türkiye’de Ermeni ve Rum düşmanlığı devlet eliyle sürekli var edildi. Çünkü devletin resmi ideolojisinin inşası, ulusal kimliğinin inşası bu halkların düşmanlığı üzerinden var edilmiştir. Bu düşmanlık Ermenistan’a karşı fiili bir savaşın tarafı olan Türkiye’de bugün üst seviyelerdedir. Olası bir savaş yenilgisi veya bozgunda, faşist güruhların Türkiye Ermenilerine saldırması güncel bir ihtimaldir. Bu girişimleri boşa düşürmek için merkezine Türk sermaye devletiyle hesaplaşmayı koyan güçlü bir savaş karşıtı harekete ihtiyaç vardır.