1-) TL’nin döviz karşısında rekor devalüasyonuyla birlikte, Türkiye’deki mevcut ekonomik ve siyasi kriz vites yükselterek derinleşmektedir. Doların 12 TL’ye, Euro’nun 14 TL’ye dayanmasıyla temel gıda maddelerinin önemli bir kısmı karaborsaya düşmüş, marketlerde gıda ürünlerinin satışına kota konmaya başlanmıştır. Unun 2 gün içinde %100’e yakın zamıyla birlikte, un karaborsaya düşerek, ekmek fiyatlarının 4 TL’ye yükselmesi gündeme gelmiştir. Türkiye emekçileri için açlıkla boğuşulacağı bir kara kışa girilmiştir. Türkiye ekonomisinin, iflasını henüz açıklamayan bir şirketten farkı kalmamıştır. Bu kriz yalnızca Türkiye hükümetinin beceriksiz ve kötü yönetimiyle açıklanamaz. Bu kriz küresel kapitalizmin çoklu krizinin bir yansımasıdır. Kapitalizmin, Neo-Liberal politikaların çürümesinin en açık ifadesidir. Ne Erdoğan rejimi, ne de küresel kapitalizm, bu krizi aşabilme yetisine sahip değildir. Sistemin normali budur. Kapitalizmden geriye ne demokrasi, ne sosyal devlet kalmıştır. Hepsi geriye dönülmeyecek şekilde ortadan kalkmıştır. Erdoğan rejimi ve onu yaratan Kapitalist düzen, çürümüş bir cesede dönmüştür. Bu cesedi, çürümeden kurtarmaya yönelik her hamle, çürümeye ortak olmanın farklı bir biçimidir.
2-) Döviz kriziyle birlikte kitleler “hükümet istifa” sloganıyla ülkenin birçok kentinde sokağa çıkmıştır. Erdoğan rejiminin kolluk kuvvetleri, protestoculara sert şekilde müdahale etse de, eylemler durmamakla birlikte büyüme potansiyeli taşımaktadır. “Hükümet istifa”, ” Erken seçim ” talep eden sloganlarla kitlesel mücadele yürütmek komünist devrimcilerin sloganı olamaz. Çünkü hükümetin istifası ve erken seçim sistem içi bir talep olmakla birlikte, burjuva devletin kendisini yenileme olanağı sunmaktadır. İhtiyacımız olan burjuvazinin krizine çözüm olmak değil bu krizi azami ölçüde derinleştirmek, burjuva devlet aygıtlarını parçalamak için mücadele etmek ve işçi sınıfının önderliğinde tüm ezilenleri iktidarı almaya hazırlamaktır. İhtiyacımız olan politik kitlesel genel grevdir. “Erken seçim”, ” Hükümet İstifa” sloganları ne işçi sınıfının, ne de Komünist devrimcilerin sloganı olabilir. Çünkü işçi sınıfı ve sistemin tüm ezilenleri, burjuva seçimler yoluyla sorunlarını çözemez. Çünkü sorun yalnızca Erdoğan iktidarı değil, bizzat kapitalist sistemin kendisidir. Kitlesel bir mücadeleyle erken seçime gidip Erdoğan iktidarını devirmek mümkündür. Fakat bu taleple yürütülen kitlesel mücadele yalnızca Erdoğan’sız Erdoğan rejiminin devamını, Türkiye kapitalizmine sağcı bir restorasyon gerçekleştirmek anlamına gelir. Bu da kitlesel seferberlik içerisine girmiş emekçi sınıflarda hayal kırıklıkları ve aşılması gereken yeni sorunları beraberinde getirir. O yüzdendir ki işçi sınıfının ve Komünist devrimcilerin ana sloganı “Genel Grev, Genel Direniş” olmalıdır.
3-) Burjuvazinin bu krizine paralel olarak emekçilerin ve ezilenlerin devrimci parti krizi boy göstermektedir. Burjuvaziyi tüm bu krizlere ve çürümeye rağmen ayakta tutan yegane unsur burada yatmaktadır. Devrim isteyenler onun aracını inşa etmek, bu inşa için devrimci hazırlık görevlerine odaklanmak zorundadır. Bu sorunu es geçen, kapitalizmin krizine reçete arayan, burjuva seçimlerde kendisine burjuvazinin muhalefetteki fraksiyonun kazanmasına yardımcı roller ve görevler tayin edenler, kapitalist çürüme çağında sosyal devlet hayali kuranlar işçi sınıfına devrimci bir alternatif sunamayacağı gibi, işçi sınıfını sistem içerisinde tutan burjuvazinin emniyet kemeri rolünden kurtulamazlar.
4-) İhtiyacımız olan burjuvazinin krizinin çözümüne ortak olmak değil bunu derinleştirip, burjuva devlet aygıtlarının parçalanmasına yönelik militan mücadele hattının geliştirilmesidir. Bunun için işçi sınıfı ve devrimci komünistler ne sermayenin işçi sınıfı içinde gardiyanlığına soyunan sendikalara, ne de işçi sınıfının mücadelesini burjuvazinin düzeninin tamirine çekmeye çalışan reformist sol önderliklere güvenebilir. Bunun için işçi sınıfının kendi devrimci partisine, kendi geçiş taleplerine kendi programı ve kendi iktidar aygıtlarını hazırlayacak öz-örgütlenme araçlarına ihtiyacı vardır. Bunun için Komünist devrimcilerin, kriz gündemine devrimci müdahalede bulunabilmesi için, krize karşı işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin karşısına siyasal bir eylem programıyla çıkmasının ve bunun pratik ayaklarını örmesinin dışında çözüm yoktur.
Çöken Ekonomi ve Devrimci Komünist Görevler Üzerine Tezler (1. Bölüm)
50 Mg'lık Viagra
sağlık bakanlığı onaylı viagra satış sitesi
cialis 20 mg eczane satış fiyatı
Eczanede Satılan Cinsel Gücü Artıran İlaçlar
En İyi Cinsel Performans Arttırıcı İlaç
eczanede satılan cinsel güç arttıran ilaçlar
viagra fiyatı
cialis eczane fiyatı
Viagra Eczane Satış Fiyat
En İyi Cinsel Performans Arttırıcı İlaç Hangisi
cinsel gücü artıran ilaçlar
4 lü viagra kaç para