Bu yıl Katar’ın ev sahipliğini yaptığı dünya kupası, mevsim koşulları göz önünde bulundurularak kış ayına çekildi. Bu sebepten dolayı liglere 1.5 ay ara verildi. Dünya kupasının 2022’de Katar’da oynanacağı açıklandıktan sonra Katar’da hızlı bir inşa süreci başladı. Endüstriyel bir rant aracına dönüşen ve artık git gide kirlenen futbol eski tadından uzaklaştı. Zenginlerin egemenlerin aracı oldu. Katar’a dünya kupası verildikten sonra neler yaşandı gelin bunlara bir göz atalım.
Katar’da ki stadyumda çalışan işçilerin yaklaşık %90’ı göçmen işçilerden oluşuyor. Futbol altyapısını ve seyir zevkini geliştirmek için hızlı bir start alan Katar işleri hemen bitirme peşine düştü. İşçiler yaklaşık 50’C sıcaklığın altında 18 saat çalıştırıldılar. Bunun sonuçları doğrultusunda yaklaşık 6800 işçi hayatını kaybetti. Adeta bir işçi katliamı ülkesine dönüşen Katar’da hayatını kaybeden işçileri büyük çoğunluğunu göçmenler oluşturdu. Vahşi kapitalizmin göçe zorladığı işçiler sırf burjuvaların seyir zevki güzel olsun, petrol zenginleri rahat maç izlesin diye iş cinayetine kurban gittiler. Kapitalizm bir umutla çalışmaya giden işçilere yine ölüm getirdi. İşçilere karşı tutumu belli olan Katar aynı zamanda LGBTİQ+ düşmanlığıyla da tepki çekti. FİFA’nın bu konuda kendilerine uyarmasına rağmen geri adım atmayan Katar ülkesinde herhangi bir LGBTİQ+ oluşumunu görmek istemediğini belirtti. Stadyumda bira satışı dahi yasaklandı. Hal böyle olunca turnuvaya ilgi azaldı. Bu sonuç doğrultusunda ülkede ki göçmen işçileri ve vatandaşı 5 dolar ve bir öğün yemek karşılığında taraftar olarak kiralamak zorunda kaldı. Tiktokta yayılan video bu gerçegi gözler önüne serdi. Son derece gerici uygulamaları devreye sokan Katar ülkesi dünya kupası için milyonlarca israf harcadı. Turnuva için harcanan maliyet yaklaşık 220 milyar dolar. Kapitalist savurganlık her yerde fırtına gibi esiyor. Futbol ise artık günümüz de kapitalizmin bacasız sanayisi halinde geldi. Dünyanın hiçbir ülkesinde futbol siyasetten bağımsız değil. Çocukken taşlardan kale kurarak yaptığımız maçlardan çok uzak, mafya kirli işler şike ve dahası…
Burada biz devrimcilere düşen görev futbol dahil yaşamın her alanını yaşanmaz hale getiren yozlaştıran kapitalizme karşı mücadele etmek ve onu ortadan kaldırmaktır. Siyasetin, paranın, rantın, yozlaştıramadığı bir futbolu izlemek istemiyorsak eğer bunun yolu örgütlü mücadelemizle düzeni değiştirmekten geçer.
Futbol borsada değil arsada güzeldir!