Uzun süredir Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nı yapan Metin Feyzioğlu sürekli olarak ırkçı, faşist söylemleri ve Erdoğan diktatörlüğünün suçlarını meşrulaştırmakla gündeme gelmektedir. Erdoğan’ın Kürtlerle çözüm süreci yürüttüğü dönemde ırkçı, faşist söylemlerle AKP iktidarına muhalefet eden pozisyondaydı. Bu süreçte ulusalcı Kemalistler Feyzioğlu’nu kahraman olarak pazarlamaktaydı. Erdoğan’ın çözüm sürecini bitirip, Kürt halkına karşı sömürgeci ve kirli savaşa devam etme konseptine dönmesiyle birlikte, Feyzioğlu sıkı bir Erdoğan destekçisi oldu.
Adli açılış yılına Erdoğan’ın katılmasını Baro’nun birçok şubesi boykot ederken Feyzioğlu Erdoğan’ın bulunduğu birçok açılışa koşarak gitmektedir. Feyzioğlu bugün Erdoğan rejiminin tüm suçlarını gönüllü meşrulaştırma bakanına dönmüştür. Bunun son örneği “Barış Pınarı” adı altında gerçekleşen işgal girişimini destekleyerek, “devletin sivilleri korumak zorunda olmadığı” yönünde gerçekleştirdiği skandal açıklamayla gündeme gelmiştir. Feyzioğlu bu kez de yeni müvekilleriyle adından söz ettirmiştir.
31 Mart yerel seçimlerinde Malatya’nın Pütürge ilçesinde sandık kurulu üyesi ve müşahidi olan iki Saadet Partili’yi öldüren AKP’li aday Mikail Sülük’ün yeğenlerinin avukatlığını üstlenmiştir. Daha önce de 3 Mart 2009’da lise öğrencisi Münevver Karabulut’u öldüren Cem Garipoğlu’nun aynı davadan yargılanan babası Nida Garipoğlu’nun da avukatlığını yapmıştır. Öğrencisi tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar’ın da avukatlığını eski bir ülkü ocağı reisi üstlenmişti. Madımak katliamını gerçekleştirenlerin avukatlığını üstlenenlerin tamamının da AKP tarafından yüksek mevkilere getirilmesi tesadüfi bir durum değildir.
Katillerin, tecavüzcülerin ve cihatçı teröristlerin avukatlığını daima islamcılar ve faşistler üstlenmiştir çünkü savundukları kişiler onların yol arkadaşlarıdır. Feyzioğlu da tam kendisine uygun bir müvekkil bulmuştur. Feyzioğlu, Erdoğan rejminin gönüllü avukatıdır. Sırtını dayadığı iktidar ve düzen, devrimci yollarla yıkılınca kendisi de dahil olmak üzere tüm düzen aktörleri sanık sandalyesine oturacak ve infaz edileceklerdir.