Son yıllarda cezaevleri kapasitelerinin çok üzerinde mahkum kalmasıyla birlikte yerlerde mahkumların yatması, nöbetleşe uyumaları gündeme sıkça geldi. Özellikle açık cezaevlerinde mescit, spor salonu, bodrum ve çatı katları, kısacası boş bulunan her yere yataklar serilmekte, salgın hastalıklar boy göstermektedir. Cezaevlerinde uygulanan bu sistem KYK yurtlarında da uygulanmaya başlanmıştır.
Artvin’in Çoruh ilçesinde KYK yurdunda kalan öğrenciler için mescide, bodrum katına ve spor salonuna yataklar yerleştirilmektedir. Bu görüntüleri çeken ve sosyal ağlarda paylaşan öğrenciler yurttan atılmıştır. Aynı uygulama cezaevlerinde mahkumların koğuşlarda kaç kişi kaldığının tespiti yapılamaması için yürürlüğe konmuştur. Mektup aracılığıyla içerideki kötü koşullardan bahseden mahkumların mektupları cezaevi mektup okuma komisyonu tarafından sakıncalı bulunup postaya verilmesi engellenmektedir.
Artvin Çoruh KYK yurdunda 500 kişilik yurtta 650 kişi kalmaktadır. Öğrenciler cezaevini aratmayan bu barınma koşullları için haftalık 60 TL vermekte ve buna ek olarak yemek parası alınmaktadır. Her geçen gün eğitimdeki neo-liberal dönüşüm politikalarıyla birlikte eğitim kurumları tamamen dev ticari işletmelere dönüşmüştür. Her geçen gün devletin eğitime ayırdığı bütçe daralmakta buna paralel olarak işçi ailelerin çocukları eğitim hayatlarını yarıda bırakmak zorunda kalmaktadır.
Söz konusu patronlar, sarayın harcamaları, savaş yatırımları, tarikatlar olunca kesenin ağzını sonuna kadar açan Erdoğan iktidarı; konu eğitim olunca ise çay kaşığı ile vermektedir. KYK yurtlarında genelde dar gelirli emekçi ailelerin çocukları kalmaktadır. Emekçilere hayatın her alanını dar eden Erdoğan rejimi, kısıtlı imkanlarla öğrenimini sürdürmeye çalışan emekçi ailelerin çocuklarının da hayatlarını cehenneme çevirmek, onları yüksek öğrenimden uzaklaştırmak için çaba içindedir. Erdoğan diktatörlüğü çürümüş bir cesettir. Emekçilerin ve ezilenlerin hayatlarını topyekun ceheneme çevirmek dışında hiçbir işlevi yoktur. Emekçilerin ve ezilenlerin rahat nefes alabilmesi için Erdoğan rejimi ve onun temsil ettiği sermaye diktatörlüğünün yıkılması dışında hiçbir çözüm yoktur.