Gün geçmiyor ki sermayenin doymak bilmeyen kâr hırsı nedeniyle yeni bir doğa katliamı gerçekleşmesin. HES’ler, Termik Santraller, inşaatlar, duble yollar ile sermayenin doymak bilmeyen kârı için her yıl binlerce hektar orman arazisi yok edilmekte, iklim, doğa ve tüm canlı türleri tehdit altına girmektedir.

Bu saldırılarla bir yeniside Kazdağlarında gerçekleşmektedir. Kanada merkezli Gold firması ve bu şirketin yan kuruluşu olan Doğu Biga Madencilik tarafından Enerji Tabi Bakanlığının izniyle Çanakkale’nin Kirazlı Köyünde doğa katliamına başlandı. Bu katliam için Doğu Biga şirketine devlet eliyle 865 milyon TL yatırım teşviki verildi.

Krizin faturasını emekçilere yükleyen devlet, insanın en temel yaşam ihtiyacı olan içme suyunu siyanürle zehirleyen şirketlere bol keseden teşviklerde bulunmaktadır.

Mart ayında onaylanan projeyle birlikte şimdiye kadar 195.000 ağaç katledildi. Çanakkale şehir merkezinden yalnızca 30 kilometre uzaklıkta Kirazlı Köyü kentin tek su kaynağıdır. Bu bölgede altın arama faaliyetleri için 20 bin ton siyanür kullanılacağı açıklandı. Kullanılacak siyanürler içme suyunu kullanılamaz hâle getirecektir. Bir avuç sermayenin kârı için bir kentin su hakkı tehdit altına girmektedir. Bir avuç sermayenin kârı için yüzbinlerce ağaç katledilmekte, doğanın akciğerleri talan edilmekte, ormanda yaşayan tüm canlı türlerinin yaşam hakkı gasp edilmektedir.

Bu projenin ortakları arasında Türk sermayesinin geleneksel kanadı olan Eczacıbaşı ve Koç, “Milletin anasını bellemek” gibi söylemleriyle ününe ün katıp AKP döneminde yıldızını parlatan Cengiz Holding ve daha önce Gülen Cemaatinin elinde bulunan 15 Temmuz sonrası el koyulduktan sonra AKP’li yandaşlara devredilen Koza Holding bulunuyor.

Türkiye sermaye sınıfının tüm kesimleri bu katliamın ortakları arasında yer almaktadır. Bu doğa katliamına karşı oluşan tepkilerden sonra Tarım ve Orman Bakanlığından açıklama geldi. Gelen açıklama tamamen halkın aklıyla dalga geçen bir tarzdadır.

Tarım Orman Bakanlığı: Kazdağlarında altın madeni aranmayacağını, bunun bir zararının olmadığını iddia etti.

Doğa katliamının gerçekleştiği Kirazlı Atikhisar Havzası’nda Balaban çeşmesi etrafında çadır kurularak direniş başladı. Bu direniş sahiplenilip, büyütülmek zorundadır. Sermayenin doğaya karşı gerçekleştirdiği katliamların ardı arkası kesilmemektedir. Kazdağları katliamını üstlenen Gold firmasının yaptığı açıklamada altın arama işinde yabancı işçi olmayacağını, Türkiyeli işçi çalıştıracağını ve Türklerin taş taşımada çok iyi olduğunu açıkladı. Kendilerine katılıyoruz. Türkiyeliler taş taşımakta çok iyidirler. Türkiye insanı taşı sömürüye, talana, katliama karşı barikatlara taşımakta çok mahirdir.