Vardık Varız Var olacağız!
Karşı-devrimi silahsızlandırın! Proleteryayı silahlandırın! Devrimin sadık bütün birliklerini tahkim edin! …Kahrolsun Ebert-Scheidemann
6 Ocak 1919 pazartesi sabahı Alman proleteryası yarım milyon civarında bir kitle oluşturarak meydanlara çıktı.Kiel bahriyelilerinin izinden giden kamyonlar dolusu asker kendi silahlarını da getirmiş olan işçilere katıldı.6 Ocak 1919’da Berlin’de olan şey tarihteki en büyük kitlesel proleter eylemdi.( 5 Ocak gecesi devrimci işyeri temsilcileri komitesi genel grev çağrısı yapmıştı )
” Biz siyasal iktidarı yukarıdan değil,aşağıdan konseyler ve kitle grevleriyle fethederiz.Sosyalist bir devrimin kapitalist hükümetin devrilerek yerine farklı bir hükümetin getirilmesiyle …olabileceği yanılsamasına kapılmamalıyız.” diyordu Rosa Luxemburg. Genç bir Spartakist kürsüden ” Kapitalizmi devirme süreci – bir ayaklanmaya önderlik eden bir azınlığın – tek seferlik bir operasyonu değil,süreklilik arz eden bir süreçtir.” diye haykırıyordu.Ancak karşı-devrim,elde silah hazır bekliyordu : SPD liderliğindeki ” sosyalist ” hükümetin başındaki Ebert ve onun savaş bakanı Noske, Berlin’e 30 km. kadar uzakta bir garnizon kasabası olan Zossen’de tam teçhizatlı tüfeklerini,makinelilerini ve ağır silahlarını kuşanmış Freikorps’u teftiş etmekteydiler.Sosyal – demokrat bakan bu birliklerin kurulmasına Almanya’da bir işçi ayaklanması tehdidini geri püskürtmek bizzat öncülük etmişti ve kendisi 6 Ocak’ta tarihe şöyle bir not düşecekti : ” Birinin elini kana bulaması gerekiyor- ben bu sorumluluktan kaçmayacağım.” / Kışlık sarayların merdivenlerini çıkacaktık daha ve reichtag ‘ ın duvarlarını yıkacaktık / Berlin’de burkuldu serüvenim / çünkü benim düşlerim benim çeyrek asırlık düşlerim yüzyılın başında eyleminizdi sizin / şimdi kalbimizin yarısı 15 Mayıs 2015 sabaha karşı Bursa Renault daysa, yarısı 15 Ocak 1919 gecesi Berlin’de Brandenburg geçidindedir. Ve yüzyıl sonra bile bunları söyleyebiliyor ve eyleyebiliyorsak o genç spartakistin dediği gibi evet devrim süreklidir. Sermayenin egemenliği ancak tüm zor aygıtlarıyla donatılmış burjuva iktidarın,işçi sınıfının aşağıdan yukarıya eylemiyle alaşağı edilebilir.Teorik mirasımızın ve tarihsel mücadele geleneğimize dayanarak yüklendiğimiz devrimci sorumluluğumuzun gereği budur.Böyle bir zorunluluk bizi sıcak evlerimizden,okullarımızdan,kampüslerimizden,ofislerimizden.parıltılı Avm lerin önünden fabrika alanlarına, yoksul mahallelere ve patikalara,kentin ana arterlerinden büyük meydanlara taşımıştır ve taşımaya da devam edecektir…
VARDIK, VARIZ,VAROLACAĞIZ !
EMPERYALİST SAVAŞA KARŞI SINIF SAVAŞI!