TFF 3. Lig 3. Grupta mücadele eden Cizrespor, ligin 22. haftası çıktığı Serik Belediyespor maçında ırkçı saldırıya maruz kaldı. Maç daha başlamadan önce statta “Ölürüm Türkiyem” şarkısı çaldırıldı. Maç boyunca Cizrespor’a yönelik ırkçı tezahuratlarda ve küfürlerde bulunuldu. Maçta Cizrespor 1-0 öne geçince skor tabelasının üstüne Türk bayrağı asıldı. 40 dk boyunca maça 10 kişiyle devam eden Cizrespor; maçtan bir puanla çıkmasını bildi. Maç sonunda Serik belediyespor futbolcuları , teknik heyetin ve taraftarlarının saldırısına maruz kaldı. Saldırının sonucunda iki Cizrespor’lu futbolcu ve kaleci antrenörü yaralandı. Cizrespor futbolcuları ve teknik heyeti stattan ancak zırhlı araçla çıkabildi. Bu olay yeni bir durum değildir. Devletin kürt halkına karşı yürütüğü, imha, inkar, red, asimilasyon, sömürgeci savaş politikaları sistematik bir şekilde sürdüğü her dönem, kürt halkına karşı gündelik hayatın her alanında ırkçı saldırılar ve uygulamalar söz konusu olmaktadır. Özellikle Erdoğan rejimi kürt siyasi hareketiyle sürdürdüğü çözüm sürecine son verip; sömürgeci savaş konseptine geri dönünce kürt halkına karşı ırkçılık tekrar mantar gibi türedi. 2015 yılından beri yeşil sahalarda Amedspor başta olmak üzere birçok kürt kentlerinin futbol klupleri ırkçı saldırılara ve ayrımcılığa maruz kaldı. Meclis gündemine dahi bu durum taşınmıştır. Lakin çözüm olarak Amedspor’a deplasman yasağı gelmiştir. Erdoğan diktatörlüğünün kutuplaştırıcı, ırkçı, savaş politikalarına paraler olarak yeşil sahalarda kürt kentlerinin futbol kluplerine karşı ırkçı saldırılar büyümektedir. Erdoğan rejimi uzun bir süredir siyasetinin gündeminde HDP’yi ve ona oy veren milyonları ” terörist” ilan etmek vardır. Kriz gündeminin üstünü örtmek için sürekli olarak kendine muhalif her kesimi krimanelize etmeye, toplumu terörize etmeye çalışmaktadır. Bunun sonucu olarak milliyetçiliğin ve ırkçılığın istikrarlı yükselişi gelmektedir. Irkçılığın merkezi kürt düşmanlığı ve mücletci dülmanlığı üzerinden büyümektedir. Irkçılığın tek panzehiri enternasyonalizmdir. Enternasyonal komünist işçi hareketi doğmadan, kök salmadan yükselen ırkçı dalgayı geriletmek mümkün değildir. Fabrikada, atölyede, kampüste, mahallede, türbünde kısacası hayatın her alanında ırkçılığa; sağlı sollu tüm milliyetçiliklere karşı enternasyonalizm bayrağını yükseltmek asli devrimci görevlerimizdendir.