#Madenciye Yolu Aç
Türkiye işçi sınıfının tarihindeki en büyük işçi katliamlarından biri olan Soma katliamında şanş eseri hayatta kalan işçilerin önemli bir kısmı işten çıkartıldı. Önce öldürülmeye çalışılan ve katliamdan şanş eseri kurtulan işçilere sermaye sınıfı tarafından yeni bir saldırı gerçekleşti. O saldırı planıda sarı sendikanın yardımıyla işçilerin kıdem ve ihpar tazminatlarını gasp etmekti. Katliam sonrası TBMM’de çıkarılan, işçilerin tazminatlarının ödenmesi yolundaki yasal düzenlemede, hiçbir yetkisi ve meşruiyeti bulunmayan, maden patronlarının kurdurduğu, katliam ortağı olan sarı sendika Türkiye Maden İşçileri Sendikası ile Soma Holding ve Uyar Madencilik şirketleri arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokolde işçinin tazminatını kuşa çeviren cinstendi. İşçilerin alacakları önce 24 taksite sonrada 36 taksite dönüştürüldü. Protokol imzalandıktan sonra, madencilere sadece seçim zamanı 3 taksit ödendi. Kalan miktarlar ödenmeyerek işçiler yıllarca oyalandı, susturulmaya, sindirilmeye çalışıldı. Hukuki yollada haklarını kazanan maden işçilerine kesinleşmiş mahkeme kararı olmasına rağmen hakları ödenmedi. Soma Maden İşçilerine ve ölen madencilerin ailelerine yıllarca baskı, tehtit uygulanarak haklarından vazgeçmeleri amaçlandı. Böylece canlarını alan maden patronları hayatta kalanların ve onların ailelerininde parasını emeğini devlet ve sarı sendika yardımıyla gaspetmeye çalıştı. 2018 yılında kurulan Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nda örgütlenen Soma işçileri haklarını aramak için yeni bir mücadeleye giriştiler. Kıdem ve ihpar Tazminatlarını almak ve yaşadıkları haksızlığa karşı seslerini duyurmak için 50 maden işçisi, 10 sendika görevlisi 5 Ekim Cumartesi günü Bağımsız Maden-İş sendikası öncülüğünde Soma’dan başlayarak Ankara Enerji Bakanlığı önünde sonlanacak olan 10 günlük yürüyüş başlattılar. Soma’da ölen madenci arkadaşlarının mezarını ziyaret ederek başladıkları yürüyüş, sermaye devletinin kolluk güçlerinin engelemeleriyle karşılaşmaya başladı. Tüm yasal izinleri ve mahkeme kararları olmasına rağmen, Manisa Valiliğinin emriyle işçiler, Kırkağaç ilçesinde jandarma tarafından önleri kesilerek yürüyüşleri engellenmeye çalışılmaktadır. Gerekçe olarakta; “Trafik akışına zarar vermek” bahanesi öne çıkartılmaktadır. Bakanların, Cumhurbaşkanı’nın, Mebusların bir yerden bir yere giderken tüm yolu kapatıp, Trafiğin akışını altüst edip hatta tamamen durdurmasına hiç ses çıkartmayanlar bugün Soma işçilerinin yolun kenarından yürümelerine dahi tahamül edememektedir. Öne sürülen gerekçeler tamamen bahanedir. Hakikat şudur ki; Erdoğan rejimi işçilerin hak aramak için yollara dökükmesinden tedirgin ılmaktadır. Eğer Soma işçileri Ankara’ya Enerji Bakanlığı’nın önüne kadar yürürse, haklarında ısrarcı ve kararlı bir pozisyon takınırsa bu durum diğer işçilerin gözündede örnek teşkil edecektir. Kriz ortamında işçi hareketinin gelişip, büyümesi çürüyen Erdoğan rejiminin ecel terleri dökmesine yol açacaktır. Soma Maden işçileri bu haklı davasında tüm baskılara rağmen kararlı adımlarla yürümeye niyetlidir. Soma maden işçilerinin yürüyüşünü selamlıyoruz. #Madenciye yol aç sesine ses oluyoruz. Bilinçli irademizin ışığında sınıflar mücadelesi tarihinin bize öğrettiği şudur: “Yüzyıllar boyunca adalet, hakim sınıfların çıkar gözeterek organize ettikleri şiddetten başka bir şey olmamıştır.”
Victor Serge, Militana Notlar
Marksizmin adaleti sınıf savaşıdır!
Kahrolsun sermaye devleti Yaşasın işçi emekçi hükümeti!

Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek!